Ürküten tablo! Onca olaya rağmen akıllanmadık

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yorgun mermiye bağlı olarak son 5 yılda meydana gelen asayiş olaylarında 120 yurttaşın hayatını kaybettiğini, 6571 şüpheli şahıs hakkında ise yasal işlem yapıldığını açıklamıştı.

Yorgun mermi vakalarını inceleyen KTÜ Farabi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Özer, medya araştırması yaparak son 7 yılda Karadeniz genelinde yaşanan yorgun mermi olaylarının yarısının Trabzon’da meydana geldiğini söyledi.

YORGUN MERMİYLE ÖLÜM VE YARALANMALAR DEVAM EDİYOR

Karadeniz bölgesinde düğün, nişan, asker uğurlama ve maç günlerinde yapılan silahlı kutlamalarda yorgun mermi nedeniyle ölüm ve yaralanma olayları devam ediyor.

Trabzon’da yakın zamanda meydana gelen son üç olaya bakıldığında; geçtiğimiz hafta Şalpazarı ilçesinde bahçede başına yorgun mermi isabet eden Perihan Dikbaş hayatını kaybetti.

Yine kentte 26 Kasım tarihinde yorgun mermi seyir halindeki otomobilin tavanından girdi, sürücü ölümden döndü.

28 Temmuz tarihinde dolmuştan inip annesinin yanına gitmeye çalışan 9 yaşındaki Alperen Yavuz adlı çocuk, omuz bölgesinden girerek kaburgasına isabet eden yorgun mermi nedeniyle hayatını kaybetti.

AYDA 2 KİŞİ YORGUN MERMİDEN ÖLÜYOR

Yorgun mermi vakalarını inceleyen KTÜ Farabi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Özer, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada, “Yorgun mermi olaylarında belli bir sayı mevcut ölümlerin olduğunu biliyoruz. Bunların istatistikleri tutulmuyordu. Biz medyadan yaptığımız araştırmalarla bir rakam tespit etmiş ve kamuoyunun dikkatini buraya çekmiştik. Son süreçte İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlar var. Son 5 yılda 120 kişinin yorgun mermi ile öldüğüne dair bilgimiz oldu. Bu da bizim topladığımız verilerin eksik olduğu, sadece medya üzerinden doğru verilerin bulunamayacağını görmüş olduk. Bu verileri dikkate alırsak ‘yorgun mermi’ olaylarının ülkemiz için bir sorun olduğunu görüyoruz ve aylık 2 kişinin yorgun mermiden öldüğünü görmüş oluyoruz” dedi.

SİLAHA ÇOK KOLAY ULAŞAN AMERİKA’NIN BİLE ÖNÜNDEYİZ

Yorgun mermi olaylarında Amerika’nın bir buçuk kat önünde olduğumuzu ifade eden Prof. Dr. Özer, şöyle konuştu:

-Asker uğurlaması, spor müsabakaları sonrası, kutlamalar, düğünler, bayramlar da bu tip olayların çevremizdeki ülkelerde de olduğunu biliyoruz.

-Ortadoğu ülkelerinde, Hindistan’da, Afganistan’da çeşitli vakalar bildirilmekte. Amerika’nın istatistiklerine baktığımız zaman yorgun mermi ile 1 yılda 65 kişi ölmüş.

-Bizim ülkemizle Amerika’nın nüfusunu kıyaslarsak, bizde Amerika’ya göre bir buçuk kat daha fazla ölüm olduğu anlaşılıyor. Amerika’da silaha ulaşımın serbest olduğunu da düşünürsek oradaki yorgun mermi olaylarından bir buçuk kat daha fazla ölüm bizim ülkemizde varsa dikkat çekilmesi gerekir.

-Alarm durumuna geçmemiz gerekir. Ruhsatlı, ruhsatsız silahların kontrollerinin sağlanması lazım. Bizim kesinlikle bireysel silahlanmayı engelleyip, toplumumuzu bilinçlendirip, insanların ölmesini engellememiz gerekiyor.

-Çünkü rakamların silaha çok kolay ulaşabilen bir ülkeden bile fazla olması bizim risk altında olduğumuzu gösteriyor.

SİLAH, 90 DERECE DE ATILSA, YATAY DA ATILSA ÖLÜMCÜL OLUYOR

Rastgele silah sıkmanın ölüme neden olabileceğinin düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Özer, “İnsanımız havaya 90 derece açıyla ateş ettiği zaman merminin yere yavaş düşeceğini, insanlara zarar vermeyeceğini düşünüyor. 90 derece ile bile yukarı atılsa enerjisi bir yerde bitecek ondan sonra serbest düşmeyle birlikte kinetik enerjisi artacak. 45 metre bölü saniye gibi bir hızla merminin cildi delebildiğini biliyoruz. Yine 60 metre bölü saniyede kafatası kemiğini geçebildiğini biliyoruz. 90 derecede silah atılsa bile 80 metre saniyeyle yere ulaşıyor. Atışların bir kısmı parabolik atışlar oluyor, yani açılı atışlar. Bu açılı atışlar daha tehlikeli. Çünkü mermi çekirdeği yatayda da enerjisini koruduğu için daha etkili bir vuruş olmuş oluyor, insanların ölümüne yol açıyor” dedi.

SESSİZ ÖLÜM OLUYOR, ANLAŞILMIYOR

Yorgun mermi isabet eden kişinin sessizce yere yığıldığını ve müdahalelerde geç kalındığına dikkat çeken Özer, şu ifadeleri kullandı:

-Yorgun mermi olaylarında ölümlerin en önemli sebeplerinden birisi de geç müdahale. Çünkü biz silah sesini duymuyoruz, duysak bile kısıtlı bir ses olarak duyuyoruz, yaralanan kişi sessizce yere yığılıyor, ne olduğunu anlamıyorsunuz.

-Şekeri mi düştü, tansiyonunda mı bir sorun var, bir baygınlık mı yaşadı diye düşünürken gecikmeler oluyor. Hastaneye geç gidiyor. İnsanlar hastaneye götürülene kadar ölüyorlar.

-Bu sessiz bir ölüm olmuş oluyor. Biz kişinin silahla vurulduğunu bilsek hemen 112’yi arayacağız ama bilmiyoruz. Kişinin vücudunda yarayı görebilirsek, bir de silah sesi duymuşsak bunu ilişkilendirip hastaneye götürebiliriz.

-Hastanede bile eğer yorgun mermi bilinmiyorsa tetkikler aşamasında vakit kaybı oluyor. Kişinin vücuduna iyice bakmak lazım.

-Kafa, omuzlar ve sırt kısmında bir lezyon görüyorsak bunun yorgun mermi olabileceğini düşünüp, hızlıca hastaneye götürüp, hastanedeki hekimleri de uyarmamız gerekiyor.

TRABZONSPOR’UN ŞAMPİYONLUĞUNDAKİ KAMPANYA İŞE YARADI

-Trabzonspor’un şampiyonluğu çok değerliydi. Uzun zamandır şampiyon olunmamıştı. O süreçte ‘Mutluluğa kurşun sıkma’ kampanyası çok etkili olmuştu. O şampiyonluk döneminde ölümü bırakın silah sesi duymadık.

-Şunu çok rahat gördük ki, bu tür kampanyalarla, eğitimle bu olayların önüne çok rahat geçilebilir. Israrlı bir şekilde devlet yetkilileri bu konuyu gündemde tutması gerekir.

-Bu durum eğitimle, eğitim çalışmalarıyla, toplumun dikkatinin buraya çekilmesiyle, bireysel silahlanmanın engellenmesiyle önlenebileceğini bildiğimiz için yorgun mermi ile mücadele etmek adına devletimizin daha etkili yöntemler bulması gerektiğini düşünüyorum

SİLAH SIKMA, KEMENÇE ÇAL, HORON OYNA!

2 yıl önce Trabzonspor’un şampiyonluğu döneminde ‘Mutluluğa Kurşun Sıkma’ sloganıyla başlatılan farkındalık kampanyasının etkili olduğunu söyleyen Trabzonspor Yönetim Kurulu Basın Danışmanı Murat Taşkın, “Bu çağrı işe yaradı hatta Trabzonspor’un şampiyon olduktan sonra ki bir yıl süre içinde de pek bir olay da meydana gelmedi. İnsanlar yine şiddet eğilimlerinden etkilenmeye başladı ve işin cılkı çıktı ve yorgun mermi olayları yaşanmaya başladı. Her alandaki şiddetin sevinmeye de yansıdığını düşünüyorum. Artık bu şiddetin son bulması gerektiğini düşünüyorum. Sevinmek için havaya ateş etmeye gerek yok kemençe çalarsınız sevinirsiniz yetmediyse horon oynarsınız sevinirsiniz. İlla horonu bilmek gerekmiyor horona giren yorulur onunla meşgul olur” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir