SÜMEYYE DİLARA DİNÇER/FERDİ BAYAT – Norveçli Profesör Doktor Mads Gilbert, İsrail’in Şifa Hastanesi’ne saldırısı için “İsraillilere sormak lazım, (Şifa Hastanesi’nde) askeri üssün varlığından bu kadar eminlerse 16 yıldır neredeydiler? Kanıt nerede? Fotoğraflar nerede? Hastanenin (X-ray ile kaydedilen) röntgeni nerede?” dedi.
Mısır’dan kuşatma altındaki Gazze’ye girmeye çalışan Kuzey Norveç Üniversite Hastanesi’nden Profesör Doktor Mads Gilbert, AA muhabirine konuştu.
İsrail’in hastanelere, ambulanslara, sağlık personeline, temel sağlık kliniklerine saldırma konusunda uzun bir geçmişi olduğunu dile getiren Gilbert, bunu ilk kez 2006’da Gazze’ye geldiğinde gördüğünü anlattı.
Gilbert, İsrail’in Gazze’deki hastaneleri hedef alan saldırılarını eleştirerek, vicdan sahibi normal bir insanın hastanelere saldırmayacağını söyledi.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) son üç haftada Gazze ve Batı Şeria’da 100’den fazla sağlık hizmetlerine yönelik saldırıyı belgelediğini vurgulayan Gilbert, şunları kaydetti:
“Onlar sadece hastaneleri değil, sivillere, binalara, okullara, camilere, kiliselere, su borularına, balıkçı botlarına, topluma ait olan her şeyi bombaladılar. Çünkü muhtemelen Filistinlilerin dirayetini kırmak, onları korkutmak istiyorlar.”
“Hastanenin röntgeni nerede?”
Dr. Gilbert, 16 yıldır Şifa Hastanesi’nde çalıştığını hatırlatarak, İsrail’in, Gazze’de binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu Şifa Hastanesi’ni Hamas’ın üs olarak kullandığını iddialarına şu yanıtı verdi:
“16 yıl Şifa Hastanesi’nin her yerinde bulundum, her yerde özgürce yürüdüm, fotoğraflar ve videolar çektim. Hastalarla ve hastane personeliyle konuştum, hastanede uyudum ve hiç askeri üs görmedim ama bence yine de İsraillilere sormak lazım, eğer askeri üssün varlığından bu kadar eminlerse 16 yıldır neredeydiler? Kanıt nerede? Fotoğraflar nerede? Hastanenin (X-ray ile kaydedilen) röntgeni nerede?”
İsrail’in çok sofistike istihbarata sahip olduğuna ve Gazze’nin zemininin röntgenini görüntülediğine dikkati çeken Gilbert, İsrail’in tüm tünellerin haritasını çıkardığını, (Filistinlilerin) yaşadıkları yerlere, telefon numaralarına varana kadar net bilgiye sahip olduğunu vurguladı.
“İsrail, kronik bir yalancıdır”
Gilbert, “Neden dahiyane İsrail istihbarat sistemi hiçbir kanıt ortaya koymadı? Bu bana biraz eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ndeki duruşunu ve Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olduğuna dair sahte kanıtları gösterdiği zamanı hatırlattı. Bunların hepsi savaş yalanları, İsrail, kronik bir yalancı.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gilbert, hastanede tedavi edilmeye çalışılan hastaları korumanın tek yolunun, bombalamaları durdurmak, İsrail’den gelen elektriği ve suyu sağlamak, ihtiyaç duyan insanların serbestçe içme suyuna ulaşmasını temin etmek olduğunu aktardı.
Doktorların ve hemşirelerin tedavi odalarının aydınlatmaya ihtiyaç duyduğunu belirten Gilbert, solunum cihazlarına, monitörlere, kuvözlere ve modern tıbbın ihtiyaç duyduğu her şeye elektriğin sağlanması için jeneratörlerin yakıta ihtiyacı olduğunu söyledi.
“Yaralılar taşınamaz”
Gilbert, “Tek yol, Gazze’yi açarak gıdanın, suyun, tıbbi malzemenin ve temel malzemenin girebilmesini sağlamak.” ifadesini kullandı.
İsrail’in Gazze’deki hastaları başka bölgelere yerleştireceği açıklamalarını eleştiren Gilbert, şunları dile getirdi:
“İsrail’in, hastaları nüfusa göre başka yere yerleştireceğini söylemesi, uluslararası hukuka aykırı. İşgalci bir güç, işgal ettiği halkı zorla yerinden edemez ya da işgal ettiği topraklara kendi halkını yerleştiremez.”
Gilbert, hastaların başka bir yere taşınması fikrinin “tuhaf” olduğunu belirterek, “gerçekçi” olmadığını çünkü hastaların artık bir hastanede olmadığını vurguladı.
Hastaların tedavi edilmesi gerektiğine dikkati çeken Gilbert, “Gazze’deki hastanenin bombalanmaması, güvenli olması gerekiyor, birkaç saat önce İsraillilerin Cibaliye kampını vurduğunu gördük.” dedi.
Gilbert, bu kampın Gazze’deki en eski kamplardan biri ve dünyada nüfus yoğunluğunun en fazla görüldüğü yer olduğunu söyleyerek, kampa devasa bombalar atıldığını anlattı.
Gazze’deki Endonezya hastanesinin de zarar gördüğünü kaydeden Gilbert, “Gazze’deki tüm hastanelerin çökmenin eşiğinde olduğunu gösteren bir durum.” diye konuştu.
“Bombardımanda öldürülmezseniz açlıktan susuzluktan ölürsünüz”
Gilbert, Sağlık Bakanlığı yetkililerinin, “Şifa Hastanesi’ne bugün yakıt sağlanmadığı takdirde yarın sabahtan itibaren hastane faaliyetlerinin durdurulmak zorunda kalınacağı” uyarısını hatırlatarak, İsrail’in bombardımanları artırdığını söyledi.
“İsrail bombardımanı sırasında öldürülmezseniz, sizi açlıktan ölerek, susuz bırakarak, kanatarak öldüresiye korkutmak istiyorlar.” ifadesini kullanan Gilbert şunları kaydetti:
“Bu, Filistinlilerden, tasfiye politikalarından kurtulmak, hem Batı Şeria’yı hem de tüm Gazze’yi işgal etmek için yürüttüğü yerleşimci sömürge projesinde artık son şansı yakalamaya çalışan sömürgeci bir gücün taktiği. Bu yüzden bundan korkuyorum.”
Gilbert, 30 Ekim’de, İsrail’in, Gazze’deki Türk-Filistin Dostluk Hastanesi’ne saldırısına ilişkin üzüntüsünü dile getirerek, daha önce bu hastanedeki sağlık personeliyle birlikte çalıştığını aktardı.
Filistin sağlık sisteminin ve çalışanlarının son derece dirençli olduğuna dikkati çeken Gilbert, “(Filistinliler) Asla pes etmezler, kararlıdırlar.” görüşünü paylaştı.
Gilbert, sağlık personelinin, Türk-Filistin Dostluk Hastanesi’ni, Gazze’deki tüm kanser hastalarının tedavi edileceği bir hastane haline getirmeyi başardığını kaydetti.
“Avrupalı liderler ve Başkan Biden, İsrail zulmünü destekliyor”
Binden fazla hastanın ayakta tedavi görebileceği kanser hastanesine İsrail tarafından saldırıldığını yineleyen Gilbert, duygularını şöyle ifade etti:
“İnsanları açlığa, susuzluğa sürüklemeye kalkışanlar nasıl insanlar? Daha sonra halkı, sivil, silahsız insanları bombaladılar, sonra üstüne hastaneyi bombaladılar. Bu sabah meslektaşlarımla konuştum, Türk hastanesinin büyük bir kısmını yok ettiler ve dışarıda İsrail tanklarını görebiliyorlar.
Bu, bana göre sadece savaş suçu değil, insanlığa karşı işlenen bir suç, hepimizin sahip olması gereken temel değerlere karşı işlenen bir suç. Müslüman, Hristiyan, Yahudi ya da agnostiksek, hayatı kutsal olan her insanı, Gazze’de bu şekilde yaşayan her insanı korumalıyız, kurtarmalıyız. Avrupalı liderler ve Başkan Biden (ABD Başbakanı Joe Biden) tamamen sessiz ya da daha kötüsü İsrail zulmünü destekliyorlar.”
“Filistin halkı, öldürüldüklerini kanıtlamak zorunda olan tek halk”
Gilbert, ABD Başkanı Biden’ın Gazze’deki Sağlık Bakanı’nın bildirdiği (öldürülen sayısı) sayılardan şüphe duyduğunu hatırlatarak, “Filistin halkı öldürüldüklerini kanıtlamak zorunda olan tek halk, öldüklerini kanıtlamaları gerekiyor.” dedi.
Uzun yıllar boyunca Gazze’de araştırmalar yaptığını, çalışmalara ünlü tıp dergilerinde yer verildiğini belirten Gilbert, Filistinlilerin çok iyi sistematik bir sisteme sahip olduğunu, hastanelerin birbiriyle iletişim halinde olduğunu, öldürülenlerin isminin, cinsiyetinin, yaşının, ailesinin bilgilerin kayıt altına alındığını söyledi.
“Filistin soykırımını izliyoruz”
Gilbert, Avrupa ülkelerinin, Gazze’deki hastaneleri ve altyapıyı hedef alan İsrail’e kayıtsız şartsız destek vermesi karşısında “dehşete düştüğünü” ifade ederek, “Avrupa’daki siyasi liderlerin suç ortaklığının sessizliği beni şok etti. Filistin soykırımını izliyoruz, toplu katliam izliyoruz.” dedi.
Tüm politikacıların, televizyonların ekranından yaşananları gördüğünü, rakamları ve raporları bildiğini ama yine de İsrail’in (Gazze’ye) suyu ve elektriği kesmesine, insanların bombalanmasına, çocukların öldürülmesine ve hastanelere zarar verilmesine izin verdiklerini söyledi.
Doktor Gilbert, şu ana kadar 4 binden fazla Filistinli çocuğun öldürüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Çocuklar hedef midir? Çocuklar askeri hedef midir? Hayır, tabii ki değil. Kadınlar askeri hedef mi? Tabii ki değil. Hala Avrupalı liderler sessizce oturup, her 10 dakika da bir, bir Filistinli çocuğun öldürülmesini izliyor. Bu tarihi bir utanç, bu rezalet, insanlık için büyük başarısızlık. Çünkü bu karanlık bir an, şimdi uluslararası hukuku ve insan hayatının değerini korumamız gerek. Herkese, ‘Filistin için ayağa kalkın, Gazze için ayağa kalkın.’ diyorum. Artık dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu Norveçli bir doktorun yapabileceklerinden çok daha önemli. Şimdi güçlü olmamız ve bunu liderlere ve dünyaya kabul etmediğimizi söylememiz gerekiyor.”
Dünya genelinde düzenlenen Filistin gösterilerine değinen Gilbert, iki kızı olduğunu ve onları, Filistin’i anlatarak yetiştirdiğini anlattı.
Gilbert, İsrail’i destekleyenlerin bunu ileride çocuklarına nasıl anlatacaklarını bilmediğini ama kendi çocuklarına haritalar üzerinde Filistin’i anlattığını, çocuklarının da dünyada düzenlenen Filistin’e destek gösterilerinin bir parçası olduğunu dile getirdi.
Mads Gilbert kimdir?
Norveçli doktor Mads Gilbert, 40 yılı aşan meslek hayatı boyunca saldırı altında kalan Filistin halkının yanında oldu.
Filistinlilerle ilk olarak yirmili yaşlarında İsraillilerin Batı Beyrut’u abluka altına alıp bombaladığı sene olan 1981 yılında tanışan Gilbert, Filistinlilerin dramını gördükten sonra hayatını bu davaya adadı.
Gilbert, 2006, 2009, 2012 ve 2014’teki büyük bombardımanlar sırasında Gazze’de görev aldı ve vicdanı olan herkesin dünyaya Filistin işgalini anlatması gerektiğini söyledi.
Başta Şifa Hastanesi olmak üzere Kudüs Hastanesi’nde de hayat kurtaran travma tedavisi bölümünde acil tıp hizmetleri veren Gilbert, Mısır’ın başkenti Kahire’de Norveç hükümeti tarafından desteklenen ve Gazze’ye girmek için iki haftadan fazla bir süredir bekleyen acil sağlık ekibiyle birlikte çalışıyor.
Ayrıca Gilbert, Gazze’yle ilgili belgesel çalışmalarının yanı sıra “Eyes in Gaza” ve “Night in Gaza” gibi birçok kitabın ortak yazarı.